Eskiden kanunlarımız var, kanunlarımızın da üzerinde Anayasa var diye bilirdik. Şimdi bütün kanunlarımızın ve hattâ Anayasamızın da üzerinde İstanbul Sözleşmesi var. Bu Sözleşme, bizi “toplumsal cinsiyet” adı verilen bir kavramla tanıştırdı ve kendi inançlarımızın kökünü kendi elimizle bu toplumdan kazımakla bizi yükümlü kıldı. Sonuç: Toplumsal cinsiyet diye başlayan macera bir toplumsal cinnet halini aldı. Elinizdeki kitapta, neredeyse farkına bile varmadan içine düştüğümüz bu macera ile ilgili soruların cevapları yer alıyor. Ve bu cevaplar, her birimizi çok yakından ilgilendiren bilgiler içeriyor. Belki biraz rahatımız kaçacak, ama bu bilgilerle donanmış olarak, düşmanı ve tehlikeyi tanımamız çok daha kolay olacak. Not: İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun tam metin olarak eserimize dahil edilmiştir