“İnsan ruhunun derinliklerine ayna tutan en büyük yazar, hiç şüphe yok ki Melville’den başkası değildir.” LewIs Mumford Moby Dick, Kâtip Bartleby, Billy Budd gibi başyapıtlarıyla tanıdığımız, dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Melville’in dehasına bu kez öyküleriyle tanık oluyoruz. Her öyküsünde bambaşka diyarlara yelken açan Melville, çok yönlü ilgisini ve zengin yaşam tecrübesini kendine özgü edebi diliyle birleştiriyor. Fukara Tatlısı ya da Bekâr Kızlar Cehennemi’nde toplumda giderek artan sınıfsal farkları gözler önüne seren Melville, Benito Cereno’da kölelik konusunu cesurca gündeme getiriyor. Ben ve Bacam’da Freudyen analizlere kapı aralarken, Elma Ağacı’nda Edgar Allan Poe’ya göz kırpıyor. Konusu ne olursa olsun hiçbir öyküsünde, yeni serpilmeye başlayan modern hayatın çatışmalarına ve karanlık dehlizlerine girmekten sakınmıyor.