Tarihte siyasetle ilgilenenlerin büyük bir bölümü, gerçekteki sorunlara karşı soyut bir şekilde işini yapmaktaydı. Ve geçmişin yarattığı bu çürük temel üzerinde büyüyen yönetim inşası'da, fanatikliği yarattı, Ve gözlerimizi kör etti. Etmeye'de devam ediyor. Fanatiklik bizi, gözlerimizin önünde duran doğrular ve somuttan bile göz göre göre, ve hatta kendi adımlarımızla uzaklaştırıyor. Gerçekleri görenler, göremeyenlerin kararmış bakış açısı altında, onlarla birlikte en azından daha hızlı mahfolmamak adına, ya da en bilindik olarak sırf düşündükleri için susuyor ve eziliyorlar. Oysa düşününce insan, gözleri kararmıyor en azından, hayatları karartılsa'da. Mesela bugün bizi delisiniz diyerek bütün bu aymazlıklar'dan ve hayatın bağrından koparıp içeri tıkanlar, hiç düşünmüyorlar'mı aslında kendilerinin tutsak olduğunu.