Bana benden başka her şeyle tahammülü olan dünyanın içinde solgun, kırık, buz kesmiş yüzleriyle bakan insanlar tanıdım ne düşmeye vardı ayaklarım ne de kalıp cesaret göstermeye ama en çok beni yıkan yağmurlu günlerde pencere ardından baktığım insanların birer sevgili olmasıydı birer intikam mahsulü birer kin güdümü ve Sana benden başka her şeyle tahammülü olan dünyanın içinde sorgusuz sualsiz, dimdik, gülümseyen yüzleriyle bakan insanların karşısında ne gitmeyi uygun buldum kendime ne de kalıp sana kendimden yaralar göstermeyi ama beni en çok ayakta tutan güneşin kavurduğu günlerde kapı eşiklerinden bakan insanların hiç olmamasıydı