Bir aziz, yaşamı boyunca, kendisine bazen bir hâlenin sağladığı saygıyı duyurmaz. Baltasar Gracian’ın yolunu izlediğinde gürültü patırtı yapmamak onu kimse fark etmez, ki bundan Amelot de la Houssaye onun saray insanı konusunda yazdığını sanmıştı. Bir aziz, anlaşılmak istersem, merhamet (charité) dağıtmaz. O daha çok pisliği (déchet) ayırmaktadır: ters-merhamet yapar (décharite). Bunu da yapının buyurduğunu gerçekleştirmek için yapar: özneye, bilinçdışının öznesine kendisini (azizi) arzusunun nedeni olarak görmeyi sağlamak için. Gerçekte (en effet) söz konusu özne, bu nedenin iğrençliğinden (abjection) dolayı yapıda hiç değilse kendi yerini bulma şansına sahiptir. Bu aziz için komik değildir ama hayal ediyorum ki bu televizyondaki birkaç kulak için, aziz olaylarından bazı garipliklerle iyi kesişmektedir. Bunun zevk (jouissance) etkisi olması konusunda, kim alınmış zevk (joui) ile anlamına (sens) sahip değil? Kuru kalan bir tek aziz, onun için bir yadsıma. Ki bu da olayda en eğlendirendir. Ona yaklaşanları ve yanılmayanları eğlendiren: aziz, zevkin hor görülenidir. Ne kadar çok sayıda aziz isek, o kadar çok güleriz, bu benim ilkemdir hatta kapitalist söylemden çıkış, ki bu bir ilerleme oluşturmayacak, eğer yalnızca bazıları içinse.

Benzer Kitaplar