Tekbıyık adlı bu kitapta, altı öykü var... Hiçbiri uydurma hayal mahsulü değil... Üçü de ayrı ayrı konuları olan, sosyal gerçeklerden oluşan, bilinmesi gereken olaylardır. Tekbıyık’ı çocukluğumda gördüm. Savaşta çarpışırken nasıl vurulup yara aldığını anlatmıştı. Bizim köyden 35 kişi gitmiş de savaşa, yalnız bu kahraman adam sağlam gidip ‘tek bıyığıyla’ dönmüş köye. Fakir olduğu halde, kimseden beş kuruş para istemezdi. Hacı İbram, Zeyni Nenem’in kocasıymış. Çok çalışkan bir adam olan Hacı, ipek kozası yapmasını öğrenmiş Demirtaş Rumlarından. İpek üreterek zengin olan Hacı, köye okul yaptırmış... O aralar, Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı devirde, eşkiyalar çoğalmış ve Hacı İbram’ı iki kez soymuşlar. Üçüncüde, alacak parası olmayınca ne almışlar?! Şoför İsa ile Bursa mapus damında yattım. İmralı Adası’nda da beraberdim. Öyküsünü yazmadan edemedim.