Hatıralarımı yazmamın nedeni, AKP iktidarının basına karşı antipatik yaklaşımı oldu. Meslek yaşantım boyunca şahit olduğum postmodern darbelerde bile eşine rastlanmayan bir baskıydı bu. Bir muhabir olarak, tarafsız bir bakış açısıyla kendi anılarımdan yola çıkarak etkisini bizzat yaşadığım bu baskıyı gözler önüne sermek istedim. İstedim ki bir muhabirle bile uğraşacak kadar işi azıtan zihniyetlerin hâkim olduğu bir ortamda biz muhabirlerin ayakta kalmak için nasıl çırpındığımızı kamuoyunun takdirine sunalım. Kitabımda bulacağınız başlıca konu başlıkları şunlar: Hayati Yazıcı'yla Abant'ta neden takıştık? "Alevisin diye senin buraya gelmeni istemiyorlar" diyen AKP'li kimdi? AKP'li Çavuşoğlu beni FBI'ın elinden nasıl kurtardı? Parti içinde kimler "Kutan'ın kanser olduğunu" yazmamı istedi? Hülya Avşar'ın köyünü yazdım diye sitem eden lider kimdi? Başbuğ'la Akşam'ı karşı karşıya getiren haber neydi? Başbakanlık, haber kaynağımı öğrenmek için hangi skandala imza attı? Kimden "manşet duası" aldım? Akreditasyon yasağımı nasıl yüzlerine çarptım? Hangi temsilcime Erdoğan'ın danışmanlarından "Ali Ekber'i gazeteden atın?" telefonu geldi? "Kasımpaşalıyım, yakarım" diye beni tehdit eden lider yakını kimdi? Fikret Bila, beni Milliyet'e neden almadı? Başbakan'a rağmen beni işe aldıran siyasetçi kimdi? Washington'da hangi "kaçak oğul" bizi piyanoyla karşıladı? "Patronlarına söyle ayaklarını denk alsınlar" diyen Erdoğan'ın danışmanları kimlerdi? Fotoğrafını çekmeyelim diye merdiven altına kaçan siyasi eşi kimdi?

Benzer Kitaplar