“Testinin içinde ne varsa, dışına o sızar.” diyor, büyük bilge Mevlânâ… Bu dünya üzerinden nice güzel insanlar, nice engin gönüllü ve yüreği aşk dolu bilgeler geldi, geçti… Hepsinin içindeki güzellik, bir şekilde dışarıya taştı da, insanlara fazileti, erdemi, dürüstlüğü, ahlâkı, aşkı, Allah ve peygamber sevgisini, çalışmayı, kanaati, sabrı, tevekkülü ve şükrün nimetini anlattı durdu… Söz var, sözcük var… Söz var ki, üzerinde durup düşünüldüğünde ansiklopediler dolusu anlamlar fışkırır kaynağından… Söz var ki, boş bir kaptan farksız… Söz var ki, duyup, dinlediğinizde ya da okuduğunuzda, sizi titretir ve kendinize döndürür de, hayatınız yeni bir milat şalterini açar. Söz var ki, sizi yerinizde durdurmaz da, kazan gibi kaynatır; söz var ki yollara düşüp matlûbunuza varmak için divâne eder; söz var ki sizi yaşatır ya da öldürür. Sözün gücü, kılıçtan keskin, sorumluluğu Sırat gibi kıldan ince… “Söz ola kese savaşı; söz ola kestire başı…” diyor bizim Yunus… Söz öyle bir oluştur ki, ağzınızdan bir çıkmaya görsün, ya sizi felaha ulaştırır ya da felâkete… Bu nedenle demiştir ya Hz. Ali: “Söz ağızdan çıkana kadar o senin esirin; ağızdan çıktıktan sonra sen onun esirisin…” diye…

Benzer Kitaplar