İbranice M.Ö. VII-VI. Yüzyıllarda oluşmuştur. Musa ise bebek olarak geldiği firavun sarayında Kıptice konuşarak büyüdü. İbranice de bilmezdi, Aramice de! Bu durumda henüz MÖ. XIII. Yüzyılda tevrat nasıl olur da Musa’ya bilmediği dille gelebilir? Allan peygamberlerine bilmediği dille bir kitap göndermiş olabilir mi? Yahudiler’in tanrısı Yahve, aslında Medyan’da yaşayan Arap kabilesi Kaynîler’in büyük tanrısının adıydı. İbrani veya abiri (habiru) kelimesi kullanıldığında Yahudiler henüz hayatta yoklardı. Dolayısıyla Tevrat’ta İbrahim (a) dan bahsedilirken İbrani sıfatının kullanılmasıyla sahralı arap kabileleri olan habiru (göçebe) bozkırlılar kastedilmiştir. Tevrat yazarları, tarihlerini İbrahim paygembere ve torunu Yakub’a (İsrail’e) İsrail den yaklaşık 600 yıl sonra ortaya çıkmış olmalarına rağmen, Musa cemaatine İsrail oğulları adını verdiler. Amaçları kökenlerinin İbrahim peygambere bağlamaktı ve bu yüzden İbrahim, Yakub ve Musa’yla hiçbir ilgisi bulunmayan secilmiş halk yalanını uydurdular. Halbuki İbrahim (a) çağıyla Musa çağının birbirleriyle ilgisi yoktur. Tevrat yazarları kronolojiyi bilerek görmezlikten gelmişlerdir. Çünkü ibrahim paygamberle Musa arasında 600, Yahudiler’le İbrahim arasındaki zaman dilimi ise 1300 yıldır. Kur’an sözü edilen İsrail oğulları ile şu anki Yahudiler ayrı ayrı halklardır. Gerçek Samiler Araplar’dır. Yahudiler’in Sami halklarla bir ilgileri yoktur. Sanıldığı gibi Araplar’la Yahudiler amcaoğulları değildir. Bu kitabı okuyunca, bugüne kadar çarpıtılmış bir tarih okuduğunuzu anlayacaksınız.