İmparatorluk Oyunları Dünyaca ünlü tarihçi Norman Stone'un kaleminden imparatorluklar döneminin son büyük oyunu. Bu öyle bir oyundu ki dahil olan herkes ve her şey değişti. Daha 100 yıl öncesine kadar güçlerinin zirvesinde olan, gözlerini Osmanlı coğrafyasına dikmiş Avrupa imparatorlukları nasıl oldu da bugünkü ulus devletlere dönüştü? Oxford Üniversitesi'nde akademisyenlik yapmış, Cambridge ve Bilkent'te dersler vermiş ve dönemin Başbakanı Margaret Thatcher'ın danışmanlığını yürütmüş günümüzün yaşayan en büyük tarihçilerinden Norman Stone Avrupa ve Osmanlı coğrafyasında yaşanan baş döndürücü değişimin izlerini sürüyor. "1914 yılında tüm devletlerin en büyük halüsinasyonu ortak savaş hedefleriydi: imparatorluk. 1919 yılı itibariyle İngilizler ve Fransızlar bu hedefin öneminden pek emindiler. Halihazırdaki büyük topraklarına büyük topraklar ilave ettiler (tıpkı Almanların fırsat bulsa Rusya'ya, İtalyanların da izin verilse herhangi bir devlete yapacakları gibi). imparatorlukların sizi zenginleştireceği farz edilir, fazla nüfusunuzu bu topraklara yolla ya bilirsiniz, buradaki yerli halkı sömürürken metropolünüz için ucuz hammadde tedarik edebilirsiniz, aynı zamanda esaret altındaki piyasayı da biçimlendirebilirsiniz. 1914 yılında emperyal operasyonlar tiyatrosunun son büyük oyunu Ortadoğu'da sahnelendi. Haliyle, yıkılmaya yüz tutmuş Osmanlı İmparatorluğu'nun da pek çok talibi vardı." Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İktidar Oyunu Osmanlı'dan başlayıp günümüze kadar devam eden iktidar oyununda rol oynayanlar değişse de mücadele hep devam etti. 20. yüzyılın hemen başında Il. Abdülhamid'in halinden 27 Mayıs İhtilali'ne, 12 Mart'tan 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırasına... Yakın ve uzak tarihimizde sürekli sahne alan 'iktidar Oyunu'ndaki yeni aktörlere ve açılan perdelere her geçen gün yenileri ekleniyor. Millet olarak iktidarı ve muktedir olmayı amaç edinen kişi ve kesimlerin sergilediği yeni oyunları iyi ve doğru okumak elimizde. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e İktidar Oyunu tarihimizde yaşanan darbeleri enine boyuna ortaya koyan bir rehber kitap. Modern Çağın Sonu “Burada insan beyninin işleyişinin fizik yasalarına uymadığının bir diğer örneği yer alıyor: güçlü bir vücuda sahip birisiyle güreşmekten, zayıf birisiyle güreşmek daha kolay iken, zayıf bir akılla güreşmek, güçlü bir akılla güreşmekten çok daha zordur.” Kışkırtıcı Bir Manifesto Yaşamlarımızı geri döndüremeyiz. Ayrıca bilmeliyiz ki tarihte Altın Çağ hiç olmamıştır ve bugün de yoktur. Etrafımızda gördüğümüz Modern Çağ’ın sona yaklaştığını gösteren kanıtlar, bu çağın herhangi bir döneminde herhangi bir “ideal dönem” olduğu anlamına gelmez. Belki ideal dönem hayatın, sanatın ve düşüncenin sadece bazı alanlarında yaşandı. Diğer alanlarda kesinlikle görülmedi. Evet, Rembrandt, Bach, Montesquieu veya Washington’la karşılaşmak ve hatta VII. Edward döneminde yaşamak hoş olabilirdi. Ancak yalnızca elimizde yeterli parayla ve en azından mükemmele yakın bir sağlığa sahip olmamız kaydıyla… Bu şahsiyetler ve güzel anlar, o zaman var olan acı ve huzursuzluk, hastalık ve diğer az konuşulan ama kesinlikle yaygın olan hayal kırıklıkları arasında göz boyayan güzelliklerden ibaretti.