Harf İnkılâbı; Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen inkılâplar içerisinde, kanaatimizce, ileriye dönük kalıcı sonuçlarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni sonsuza dek yaşatma idealini gerçekleştinlebilmek için gerekli temel unsurlardan birisi olmuştur. Çünkü Atatürk'ün de ifade ettiği gibi; iyi eğitim görmüş bilinçli bir toplum, Cumhuriyet yönetiminin yerleşmesi ve yaşaması için son derece önemlidir. Böyle bir toplumu oluşturabilmek de, öncelikle okuma ve yazmanın kolay öğrenilebildiği bir alfabe ile mümkündür. Bu anlamda Harf İnkılâbı, Cumhuriyet rejimi ve çağdaş Türk toplumunun yaratılması noktasında oldukça önemli bir görev üstlenmiştir. Atatürk, Cumhuriyetle birlikte toplumumuzda bir millet olma bilincinin yerleşmesi için çalışırken, Türk toplum hayatında düşünsel anlamda radikal bir değişikliği de gerçekleştiriyordu. Bu, ilk aşamada ümmet anlayışından millet anlayışına geçişti. Çünkü Müslümanların politik kimlikleri ve milliyet duygulan esas itibarıyla Müslüman ümmete mensup olmakla biçimlendirilmişti. Halbuki genç Cumhuriyet, kendi vatandaşlarını yetiştirmek ideali peşindeydi. Düşünsel anlamdaki değişikliğin ikinci aşamasında da, her alanda çağdaş bir millet oluşturmak arzusu yer alıyordu. Atatürk bunun ilk şartının' da, en başından beri eğitimli bir toplum meydana getirmek olduğunu görmüştü. Ona göre, eğitim seviyesi yüksek bir toplumu oluşturabilmek için, yeni bir alfabe, dolayısıyla bir Harf İnkılâbı gerekiyordu. Harf İnkılâbının yapılması Öyle bir olaydı ki, Osmanlının son dönemlerinde uzun yıllar tartışılmış ama, başta dînî kaygılar olmak üzere çeşitli sebepler ve güçlü bir irade eksikliği yüzünden gerçekleştirilmesi hayalden öteye gidememiş olan bu devrimin yapılması bile, Cumhuriyet açısından başlı başına büyük bir anlam taşıyordu. Sonuçlanyla Türk devriminin kazanımlanmn ortaya çıkmasına sağlayacağı katkı ise, onu diğer inkılâplardan farklı kılmaktaydı.