Son yıllarda tarih bilgisi dalının olağanüstü bir ilgi gördüğünü söylemek sır değil. Ancak bu ilgi, tarihçiliğin kendi bünyesinde / yolunda geliştidiği konu ve yöntemlerde işlenmiş alan olmaktan çıktı. Politik söylemlerde fazlasıyla yer aldı; medya dünyasında cesaretle(!) yön verildi; yaygın / vulgarize tarihçiliği de aşan yayın ve söylemlerle kolayca kullanılabilir ve istismar edilir bir duruma getirildi; müşterisi çoğaldı. Okul kitaplarında iktidarın dayanak aradığı biçimlere sokuldu; medyada savaş naralarına yol açtı çok gerilerde kalan söylem ve yapılandırmalara itibar edildi. Özlem yaratmaya yöneldi, yöneltildi tarih.