Siegfried Kracauer “son, nihai şeyler”in felsefi veya teolojik sistemler aracılığıyla kavranabileceğine inanmaz: Bu nedenle dikkatini “sondan bir önceki şeylere dair geçici bir içgörü kazanmaya” yöneltmiştir. Tarih tam da geçici karakteriyle ilgisini çeker onun; “hâlâ bir isimden yoksun oldukları için gözden kaçırılan ya da yanlış yargılanan hedefleri ve varlık tarzlarını ihya etme” yönünde derin bir arzu duyar. Kracauer'in bu son dönem çalışmasını görünüşte çok farklı sorunlarla uğraşan ilk çalışmalarına, özellikle de fotoğraf ve film hakkındaki çalışmalarına bağlayan da budur. Fotoğrafın tam bir sanat olmayışı gibi tarihin de tam bir bilim olmadığında ısrar eder ve bu karşılaştırmadan kayda değer saptamalar çıkarır.