Bangladeş’te doğmuş fakat ailesiyle birlikte göç ettiği Londra’da büyümüş olan Alom Shaha zor bir işe soyunmuş. Ailesinden doğal olarak edindiği Müslüman kimliğini ve Allah inancını nasıl sorgulayıp reddettiğini dürüstçe ve içtenlikle anlatmış. Tek tanrılı dinlerle ve inanmakla ilgili olarak, kafasında çeşitli sorular ve kuşkular bulunan herkes Shaha’nın hikâyesinden çok şey öğrenecektir. Fizik öğretmeni olan Shaha inananlarla asla alay etmeden, tepeden bakmadan ve onları anlamaya çalışarak, bir ateistin mutsuz bir rasyonalist olmadığını ve tanrıtanımaz düşüncenin ardında bulunan insancıllığı, sevgiyi ve kaygıları dile getiriyor. Tanrıya inanmadan da mutlu, değerli ve güzel bir yaşam sürülebileceğini anlatıyor. İnançsızlığa giden yolculuğunu anlatırken hayatını, kalbini ve zihnini okura açıyor. Alom Shaha dokunaklı, insanın içini ısıtan ve ince düşünerek yazmış... Bugün pek çok insan umutsuzluğa düşmüş, şüphelerle pençeleşiyor veya İslam’dan ve dinden çıktığı takdirde hayatından olacağı kaygısı taşıyor. Dinden dönmek, günümüz dünyasındaki epey ülkede hâlâ ölümle cezalandırılabilen bir şey. Alom’un kendisini hangi gerekçelerle ve nasıl dinin etkisinden kurtardığının dürüst hikâyesi, bu kişiler için önemli bir referans olacak, güç ve ilham verecektir. -Maryam Namazie-İnsan Hakları Savunucusu