Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, farklı ortamlarda yaşamış olan Sybille Bedford ‘ın en güzel romanlarından biri sayılan Tanrıların Gözdesi , yer yer yazarın yaşamından esintiler de taşıyan bir öykü anlatıyor. 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının en saygın kalemlerinden biri olarak kabul edilen Bedford, Amerikalı bir genç kızın bir İtalyan soylusuyla evlenmesinden yola çıkarak, Yeni Dünya ile Eski Dünya’nın, Amerika ile Avrupa’nın değer yargılarını, yaşam tarzlarını ustaca karşı karşıya getiriyor. Tanrıların Gözdesi, üç kuşağın birbirini tamamlayan öykülerinde, kadın ruhunun derinlerde yatan gizlerini ele veriyor. Aynı zamanda çok önemli bir anı yazarı olan Bedford, daha önce yayınladığımız Bataklık Kumu’nda renkli yaşamından çarpıcı görünümler sunuyordu. Bu kez, Tanrıların Gözdesi adlı romanında, günışığı, çiçekler ve geniş kenarlı şapkalar giyen kadınların yer aldığı izlenimci bir tablo çiziyor. Ama tablonun ardında olup bitenler, aynı ölçüde iyimser değil, insanoğlunun karanlık yönlerini dışavuruyor. 

Benzer Kitaplar