Roma’nın ünlü hatibi, avukatı, devlet adamı ve düşünürü Cicero, İÖ 44 yılında Caesar’ın senatoda öldürülmesinden sonra siyasetten uzaklaştığı ve çok sevdiği kızı Tullia’nın ölümünün ardından teselliyi felsefede aradığı yıllarda peş peşe felsefe eserleri yazmaya koyulur. Tanrıların Doğası başlıklı eserinde; Epicurus, Stoa ve Academia okullarının tanrıların nasıl bir doğaya sahip olduklarına, nerede varlıklarını sürdürdüklerine ve biz insanların bu dünyada yapıp ettikleriyle ilgilenip ilgilenmedikleri sorularına verdikleri yanıtları irdeler. Kitabın kurgusu Epicurusçu Velleius, Stoacı Balbus ve Academiacı Cotta arasında geçen tartışma şeklindedir. Cicero’nun kendisine verdiği rol ise tartışmaya dinleyici olarak katılmak ve böylece kitabın sonunda, din açısından çok önemli olan tanrılar konusundaki görüşlerini dile getirmektir.

Benzer Kitaplar