Gohan Homayounpour nostalji, aşk ve acı hakkındaki anlatısının başında hem kendine, hem de bizlere soruyor: İran İslam Cumhuriyeti’nde psikanaliz yapmak mümkün mü? Batılı bir eğitim alan psikanalist, ayrılışının üzerinden yirmi yıl geçtikten sonra, anayurduna, Tahran’a döner. Amerikalı bir meslektaşı “Sanmıyorum ki İranlılar serbest çağrışım yapabilsinler!” dediğinde Homayounpour, İranlıların serbest çağrışımdan başka bir şey yapmadıklarını ve sorunlarının da bu olduğunu söyleyecektir. Batılı bir pratiğin Doğulu bir kültürdeki yansımaları üzerine tefekküre dalan bu metin kendi serbest çağrışımlarıyla çocukluk anılarından edebiyata, akademi koridorlarından İran’daki günlük hayata uzanıyor. Her sayfasında tanıdık bir hisle dolan okuru da beraberinde taşıyarak...

Benzer Kitaplar