Diyarbekirli Mehmed Said Paşa'nın Tabsıratü'l-İnsan isimli eseri günümüz Türkçesiyle ilk defa yayımlanıyor. 1872 yılında yayımlanan eserini Said Paşa, bir roman olarak tasarlamış ve o şekilde kaleme almış. Said Paşa Methedilmeye ve aşağılanmaya layık ahlakı, roman suretiyle beyan eder dediği kitabının, ahlakın düzeltilmesine hizmet edecek hoş bir eser olduğunu söylemektedir. Elbette bu romanın kahramanları hepimizin yakından tanıdığı, hiç de yabancısı olmadığımız, bazen tutum ve davranışlarımızla, bazen de tercihlerimizle ortaya çıkan; zaman zaman aklımızı ele geçiren, bizi yenilgilere uğratan, ayağımıza çelme takan, tecrübeler hazinemizi oluşturan, hatalar yaptıran sonra pişmanlıklar veren, velhasıl bütün bir ömür boyu başka başka suretlerle de olsa bize eşlik eden kahramanlar. Tabsıratü'l-İnsan'nın olumlu ve olumsuz özelliklere sahip bütün kahramanları, hayat isimli hükümdarın hükümranlığı altındaki bir memleket olan insanda yaşayan, bazen onun hayatını zindana çeviren, insan olmanın acısını, sorumluluğunu, yüce görevini duyuran ve yaşatan bazen de her biri onu kendi hükmünce eğite eğite, insan olmanın patikalarında dolaştırıp, eşref-i mahluk haline gelmesinin yollarını öğreten kahramanlar. Eserde, insanın kendisinde bulunan vasıflarla hayatın her bir anında nasıl ve ne şekilde sınandığı nasıl halden hâle savrulduğu basiretle, ustalıkla anlatılmakta.