1979 kışı. Ülkenin kuzeydoğusu kara teslim olmuştur. Ç. ilçesi- nin bir köyünde yaşayan Kenan ile hamile karısı Zeynep için ya- şam çok zordur. Neredeyse yiyecek lokma bile bulamayan genç çift, her şeye rağmen direnmekte, birbirlerine duydukları sevgi sa- yesinde bütün güçlükleri aşacaklarına inanmaktadırlar. Bir av- cı kahvesindeki sohbete kulak misafiri olan Kenan büyük bir do- muz avlarsa, yabancılara hizmet veren otellere, restoranlara do- muzu satıp çok para kazanacağına ikna olmuştur. Korkunç hava koşullarına aldırmadan ormana gider ve çok iri bir domuz vurur. “Sus Barbatus” türü bir domuzdur bu. Ancak o kar kıyamette do- muzu köye götürmesi imkânsızdır. Kenan’ı donmaktan kurtaran, ormandaki sığınaklarda saklanan solcu gençler olur. Bu arada köyün solcu gençlerinden Faruk, jandarmayla girdiği ça- tışmada ağır yaralı olarak yakalanır. Jandarma komutanı onu ko- nuşturabilmek için ilçeye, tedavi olabileceği bir sağlık ocağına göndermeye karar verir. Ancak bir atın çektiği kızakla yapılacak olan bu yolculuk çok risklidir. Faruk Duman dondurucu kışı, domuzuyla, kurduyla, kartalıyla acımasız doğayı ve yaşam döngüsünü masalsı bir dille anlatıyor.

Benzer Kitaplar