İnsan hakları konusunda biraz olsun bilinçli kişiler, bu kitabı etkilenerek okuyacaklardır. Bu çok özel öykü, Suudi Arabistan’da çiğnenmekte olan insan haklarıyla, en zengin ailelerde bile erkekler tarafından kadınlara benimsetilen gerçek rolün anlaşılmaını sağlayacaktır. Örnek oluşturacak kadar cesur bir kadının yazdıklarının etkisi, öykü okunup bittikten sonra uzun süre kalacaktır. Betty Mahmudi Sultana, inanılmaz bir servet içinde dünyaya gelmiş bir Suudi Arabistan prensesidir. Üç kıtada çeşitli mülkleri, özel jeti, paha biçilmez tankları olan bu kadın, aslında altın bir kafes içinde yaşamaktadır. Kendi yaşamını denetleme hakkı bulunmayan Sultana, babasının, kocasının, oğullarının ve ülkesinin tutsağıdır. 13 yaşında evlenmeye zorlanan genç kızlar, boğularak öldürülen, taşlanan, ölünceye kadar penceresiz bir odada kapalı tutulan kadınlar vb. başka ülkelerde insan haklarına saldırı olarak nitelendirilirken, bu tür durumlar burada gündelik, sıradan olaylar olarak yaşanmaktadır. Krala yakın soylu bir ailenin üyesi olmasına karşın, ülkesindeki kadınların durumunu açıklama riskini göze alan Sultana, dini liderler tarafından yakalanıp ölüm cezasına çarptırılma korkusuyla kimliğini saklamak zorundadır. Bu nedenle öyküsünü Batılı bir yazara aktarır ve onun aracılığıyla kara çarşaf ardındaki gerçekleri öğrenmemizi sağlar. Jean Sasson, bir bestseller olan Kuveyt Tecavüzü adlı kitabın yazarıdır. On yıldan uzun bir süre Suudi Arabistan’da yaşayan yazar bu süreç içinde Sultana’nın arkadaşı ve sırdaşı olmuştur. Yazar, halen Avrupa, Orta Doğu ve ABD arasında bir yaşam sürmektedir.