Büyümek ne demektir? Ergenlikten, çocukluktan nasıl çıkar, nasıl yetişkin olur insan? Sorumluluk sahibi biri olduğunda mı, yoksa kendisini çevreleyen dünyaya, koşullara başkaldırdığında mı? Aytmatov, Sultanmurat’ta işte bu evrensel sorunun peşinde koşuyor. On beş yaşında bir çocuğun, ve dört arkadaşının, okul sıralarından kalkıp doğayla ve insanlarla çetin bir mücadeleye giriştiği çarpıcı bir hikâye Sultanmurat! Savaşın, sert ve acımasız doğal ve toplumsal koşulların gölgesinde kıyasıya bir mücadelenin hikâyesi… İyi okumalar! “Bitirmek zorundayız bu işi. Yumuşak, sert demeyip her yere sürüyorum sizi, fakat başka türlü ekin yetişmez. İhtiyar Çekiş ‘Değişmeyen bir yasadır, her ekmeğin mayasında biraz ter vardır,’ diyor. Ama ekmeği yiyenlerin tümü bilmezmiş bunu, ya da akıllarına gelmezmiş. Ekmek çok önemlidir bizim için, onsuz edemeyiz. Buraya, Aksay’a o amaçla geldik...”