Herşey kırk yıl önce Edremit’te elektriklerin kesildiği fırtınanın pencere camlarında ıslık çaldığı o yağmurlu ve soğuk gecelerde, pilli radyomdan gelen klasik müzik eşliğinde mum ışığında karaladığım “akıl defter”ime yazdıklarımla başladı... Sonra defterler oluştu. Birbirinden ilginç insanların ve olayların iç içe yazıldığı ve kimsenin okuyamadığı bu kargacık burgacık yazılarla dolu” defterleri yıllar sonra görünce şaşkına uğradım? Kız kardeşim Esin’in vefatı ile ortaya çıktı onca şey. Kapları kopmuş defterlerle, sararıp solmuş fotoğraf tomarları ile babamın eski bir bavulundan çıkan belgeler, artık el sürülmeyi bekliyordu... Annemin küflü makası ile babamın subaylık döneminin eşyalarıyla dolu bir sandık dolusu eşya gözümün önünde yeni ufuklar açmıştı.Bu denli yoğun birikim ve malzemeyi anlatmam, konuşturmam lazımdı..