Sosyolojinin Neliği isimli bu kitap, sosyolojik kavramları tanıtan bir "sosyolojiye giriş" çalışması değildir; aksine sosyolojinin neliğini, mantığını, ruhunu sorgulama iddiası taşıyan, sosyolojinin müphemliğini ve sorunlu bir bilim olduğu gerçeğini kendisine dert edinen bir araştırmadır. Bu metinde, Batı sosyolojisinin önde gelen simaları (Auguste Comte, Max Weber, Georg Simmel, Emile Durkheim, Vilfredo Pareto, Alain Touraine, Immanuel Wallerstein, Bryan Stanley Turner ve Anthony Giddens gibi) ile Türk sosyolojisinin gözde isimlerinin (Ziya Gökalp, Prens Sabahattin, Sabri Fehmi Ülgener, Mübeccel Belik Kıray, Şerif Mardin, Emre Kongar ve Nilüfer Göle) sosyoloji sözcüğünün neliği ve soykütüğü konusunu net bir biçimde ortaya koyamadıkları, yalnızca özgün ve evrensel sosyologumuz olan Nilgün Çelebi'nin bu konuya doğru odaklandığı gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Yapıtta, Nilgün Çelebi'nin sosyoloji sözcüğünün arkeolojisini ortaya çıkarmak için geniş ölçekli bir kazı çalışmasına giriştiği, bu kazılarının sonucunda "sosyolojinin konusu, toplumdur", "sosyoloji, modern toplumu araştırır", "sosyoloji=toplumbilimi" biçimindeki ezberleri bozduğu ve sosyolojiyi, insan birlikteliği olan socius'un incelenmesinden ibaret bir disiplin olarak ele aldığı ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Sosyolojinin neliği üzerine kafa yoranlara, onun ne olduğunu merak edenlere... Sosyolojiyi, "socius üzerine söylenen söz" olarak doğru okumayı arzulayanlara... Nilgün Çelebi ile sosyoloji sözcüğünün soykütüğüne uzanmak isteyenlere...