Kısa süre önce hayata veda eden Zygmunt Bauman’ın en önemli çalışmalarından biridir Sosyolojik Düşünmek. Özellikle modernlik ve postmodernlik çalışmalarıyla ses getiren Bauman, sosyal bilimler alanında son derece ilginç bir kitap sunuyor bize. Sosyolojik Düşünmek, herkesin sosyolojinin anlamı ve işlevi, sosyolojide değişik tarzlar ve yaklaşımlar üzerine bilgilenmesini sağlayacak önemli bir kaynak. Bauman, sosyolojinin inceleme konusu olan ikilik ve karşıtlıkları çokboyutlu bir bakışla irdeliyor: Birey olma ile toplum içinde var olma arasındaki bütünlük ve çatışma; toplumların ya da genel olarak insan gruplarının kendini ve karşıtını tanımlaması; birey ile grup, doğa ile kültür, millet ile devlet, birliktelik ile ayrılık, bireysel varlığını koruma ile ahlaki yükümlülük arasındaki çatışmalar, kitapta incelenen ikiliklerden bazıları. Bauman, sosyolojinin asla tamamlanmış ve kesin bir bakış açısı oluşturamayacağını belirtiyor. Dolayısıyla hiçbir bakış tek başına kusursuz ya da ayrıcalıklı olamaz; hayata ilişkin değişik yorumların her biri, olsa olsa kavrayış bütünlüğümüze kendi zenginliğini katacaktır. Sosyolojik düşünmek, kesinliğe varacak bir yol sağlamak şöyle dursun, her türlü müphemliği çoğaltacaktır. Ama müphemlikten korkmamak gerekir; dünyaya ilişkin gerçek bir kavrayış özgürlüğünün ve hoşgörünün temelinde bu müphemliğin, bakış zenginliğinin kabulü yatar. Bu anlamda sosyoloji ve sosyolojik düşünmek, Bauman’ın sözleriyle ifade edecek olursak “özgürlük davasına hizmet eder. ”