“İbrahim Kaya’nın analizi, sosyal teori ve siyaset sosyolojisinde önemli gelişmeler ortaya koymaktadır. Geç modernlik kavramı çoklu modernlikler hakkındaki tartışmaya dikkate değer bir katkı sunmakta ve gelecekteki çalışmalar için de bir temel oluşturmaktadır. Yirminci yüzyıl Türkiye’sini konu edinen bu tarihsel sosyoloji çalışması, modernlik projesinin dünyanın bir bölgesindeki özgün yorumunu ve kurumsallaşmasını örneklendiren önemli bir eserdir.” Prof. Dr. Peter Wagner Bu kitap, son dönemlerde sosyal teoride önemli bir yankı uyandıran çoklu modernlikler tartışmasının kavramsal bağlamında kendisini konumlamaktadır. İbrahim Kaya, Sosyal Teori ve Geç Modernlikler’de, çağdaş toplumsal dünyayı modernlikten postmodernliğe geçiş olarak anlamak yerine, kültürel dünyaların çoğulluğunu çoklu modernlikler açısından okumamız gerektiğini belirtiyor. Kaya, aynı zamanda modernleşme sürecinin “batılılaşma” olarak anlaşılamayacağını; tarihsel, kültürel ve medeniyete özgü bağlamların özgün modernlikler yarattığını iddia ediyor. Teorisini çoklu modernlikler ekseninde tanımlarken hem Francis Fukuyama’nın “Tarihin Sonu” hem de Samuel Huntington’ın “Medeniyetler Çatışması” tezlerini sorguluyor. Sosyal Teori ve Geç Modernlikler, Türk deneyimini çoklu modernlikler teorisi çerçevesinde analiz ediyor. Türk modernliğini Batı modellerinin kopyası olarak anlayan yaklaşımları reddeden Kaya, Kemalist Türkiye’nin kendisini Batı ve Doğu’ya karşı konumladığını ve Türk kültürünün kendisini tekilleştirdiğini iddia ediyor.