Sevdiği tarafından bir hiç uğruna terk edilen her insanın bir gönül yarası vardır. Bazıları zamanla kendiliğinden iyileşir, bazıları ise hiç iyileşmez. Bazıları anlatılır, bazıları anlatılmaz. Çünkü bazı acıları anlatmak mümkün değildir. O acıları ancak yaşayarak anlayabilirsin. Bazen de kalbimden taşan bu acıyı anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin muhabbettir ihtiyacın ama muhabbet edecek kimseyi bulamazsın. İşte bu kitabı yalnız olmadığını ve seninle aynı duyguları paylaşan, aynı acıları yaşayan, sevdiği tarafından bir hiç uğruna terk edilen bir insanın daha olduğunu bil diye acımı paylaşmak için muhabbetle yazdım. Şunu çok iyi bilmeni isterim ki okuyacağın bu kitapta hüzünlenmeden, gözyaşı dökmeden yazılmış hiçbir satır yoktur. Her bir satır biraz hüznün, biraz da yağmurun düştüğü o çaresiz günlerde gönül yaramızı sarmak için gözyaşıyla yazıldı. Bu kitabı okuduğun zaman kimi yerde geçmişe gidecek, kimi yerde hüzünlenecek, kimi yerde ise gözyaşlarını tutamayıp ağlayacağından eminim. Güzel dostum kitabı okumaya hazırım diyorsan şimdi işaret parmağınla usulca çevir sayfaları birer birer.