“Ben” dediğimizde, hatta benlikten bahsettiğimizde genellikle vücudumuzun tek bir yeri aklımıza gelir: Kafamız. İçinde gerçekleşen pek çok sinirsel aktivetinin yanı sıra kafamız insanı hayrete düşüren sayısız faaliyete de ev sahipliği yapar. Nefes almadan göz kırpmaya, horlamadan gülmeye; gözyaşından tere, tükürükten kusmuğa kadar kafanın bir parçası olduğu her şey biyolojik temellerinin ötesinde psikolojik ve hatta kültürel anlamlara sahiptir.