“Sinemaya gittim, eski bir dostun kapısını çalar gibi. Onları gördüm, onlarla birlikte yaşlandım ve buna nedense üzülmedim. İnsan yaşlandığına sevinir mi? Belki yalnızca onlarda şiddeti görmediğim, yaşamadığım için sevindim. (…) Film, hayattan daha güzel diyemem, ama zaman zaman hayatın yerine, hatta önüne geçebiliyor. Yine de ben belirsizlik yerine klasik de olsa duyguların eskisi gibi yaşandığı hayatları sürmeyi, filmleri görmeyi arzuluyorum, sonu mutlu da bitse, mutsuz da!” Haydar Ergülen “Sonradan Gördüğü” sinemaya yönelik yazılarında Yusuf Atılgan’ın “Sinemadan çıkmış insan”ını hatırlatıyor. “Gördüğü film ona birşeyler yapmış”, sinemanın şiirine, şiirsel yönetmenlerine kapılıp kalemi eline almış…