“Ama ölüm nedir? Başka bir oda mı? Mavi bir oda, yeşil bir oda, şimdiye kadarki bütün odalardan daha büyük bir oda! Ama anahtarı nerede?” Bu kitaptaki öyküler ya ölümle başlıyor ya da ölümle bitiyor. Ray Bradbury, korkunun, içimizdeki karanlığın, yıllarca birlikte yaşadığımız ama henüz farkına varmadığımız arzuların ve bunların davet ettiği dehşetlerin, “hepimizin bağrındaki cinayet”in, saflığın ve şeytaniliğin birlikte nefes alan öykülerini anlatıyor bize. Haritasını hep yanımızda taşısak da ziyaretimizi sürekli ertelediğimiz bir ülkeyi, sonbahar ülkesini anlatıyor. Mehmet Moralı’nın Türkçeye çevirdiği Sonbahar Ülkesi, ölüm hakkında okunabilecek en hayati kitaplardan biri. Fantazi, korku ve bilimkurgu edebiyatına damga vuran yazarlardan biri olan Ray Bradbury, 1920’de doğdu. Uzun yaşamına Fahrenheit 451 gibi bir distopyanın yanında sayısız öykü sığdırdı. Tüm hayatını kitaplara ve yazmaya adayan Amerikalı yazar, 5 Haziran 2012’de öldüğünde, arkasında Mars Yıllıkları, Resimli Adam ve Sonbahar Ülkesi gibi başucu kitabı olmaya aday birçok unutulmaz eser bıraktı. Stephen King ve Neil Gaiman gibi ustalar ondan ilham aldı. Uygarlığa yön veren toplumsal meseleler ile modern insanın bireysel sorunlarını bir arada işleyebilmesi ve insanın ruhunu donduran öyküleri eşsiz bir sıcaklıkla kaleme alması, Bradbury’nin en önemli özelliği oldu.

Benzer Kitaplar