Retorik Fransız biçemini izleyen bir romantik olarak Villiers, insanların romantikler ve aptallar olmak üzere iki sınıfa ayrıldığını iddia etti. Villiers, Paris‘te Baudelaire‘in kötülükve günahla oynadığı gibi acımasızlık kavramıyla oynamak istiyordu. Ama maalesef günümüzde bunlarla oynamayacak kadar birbirimzi iyi tanıyoruz. Acımasız Öyküler artık saf bir başlık; oysa Villiers bu öyküleri tumturaklı ve duygulu bir biçimde Paris çevresine sunduğu zaman saf değildi. Kendini düşsel düelloların ve anlatıların yaşlı başkişisi gibi duyumsayan, neredeyse yoksul denebilecek bu büyük beyefendi imgesini Fransız yazın tarihine kabul ettirdi.