Anna Karenina, Savaş ve Barış gibi görkemli başyapıtların yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy, hayatının son günlerini huzur içinde geçirmek amacıyla 1910 yılının soğuk bir sonbahar günü, meçhul bir yöne doğru trenle yola çıkar. Evinden, kırk sekiz yıllık karısından, on üç çocuğundan ve gazetecilerden kaçarken yanına sadece en sevdiklerini almıştır. Bu zorlu ve sıkıntılı yolculuk Astapovo İstasyonu’nda son bulur. Son İstasyon, Tolstoy’un karısı Sofya Andreyevna’nın, doktorunun, çocuklarının, can yoldaşı Çertkov’un ve sekreteri Bulgakov’un günlüklerinden ve mektuplarından yararlanılarak, tarihi gerçeklere dayandırılarak yazıldı. Kendisini hüzünlü bir son bekleyen ünlü yazarın hayatının son yılına, başarılı bir kurguyla, bu kişilerin gözünden bakan roman, Tolstoy’un dünya görüşünün, ideallerinin, aşklarının ve hayal kırıklıklarının derinine iniyor. Yalnız ‘yazar Tolstoy’u değil, ‘insan Tolstoy’u da acıklı ama gerçekçi biçimde tanıtıyor. Son İstasyon, başrollerini Christopher Plummer ile Helen Mirren’ın paylaştıkları iddialı bir prodüksiyonla beyazperdeye de aktarıldı. “İncelikli bir başyapıt.” -Times Literary Supplement