Tüm yaşamını edebiyata adayan Blanchot, modern Fransız yazınındaki en esrarengiz metinlerin yazarı olarak nam salmıştır. Her ne kadar kritik yazılarında, kurgusal eserlerini dolayımlı olarak aydınlatmış olsa da, bir miktar karanlık yapıtında her zaman yer buluyor gibidir. Yine de Blanchot, Joyce’un aksine okunamaz metinler, ya da Mallarmé gibi müzikal metinler yazmaz. Blanchot’nun kurgusal eserlerinin dolayımsız açıklığı, okuru, metnin anlamının, metnin içinde ulaşılabilir olarak bulunduğu beklentisine yönlendirir. Blanchot için okuma ve yazma birbirlerinden ayrılamaz eylemlerdir ve Blanchot bir yazardan önce okurdur. Eseri başta Hegel’le, sonra Heidegger, Nietzsche, Levinas ve Bataille’la diyalog oluşturur.