Somali, açlıktan ölen çocukları dolayısıyla bugün dünyanın gündeminde. Zaman zaman da, deniz korsanları nedeniyle haberlere konu oluyor. Bu olumsuzluklar dışında bir haber değeri bulunmuyor sanırsınız bu Afrika ülkesinin.Tanımıyoruz, tanıştırılmıyoruz, belki merak etmeye bile değer bulmuyoruz... Oysa bu Karaderili, sıcakkanlı, mayası müzik ve dansla yoğrulmuş, kaderci bir din anlayışının kıskaca aldığı insanlar, dünyanın tüm öteki halklar kadar ilgiyi hak ediyor. Şu da var ki, bir halkı sevmek, onları tanımakla mümkün. UNIDO Başdanışmanı olarak Afrika’da yıllarını geçiren Nihat Kmıkoğlu’nun kaleme aldığı Somali’de Aşk ve Ölüm romanı, bir aşk teması ekseninde, bu bilinmezler ülkesini tanıtıyor bizlere. Hem de turistik kartpostallarla değil; Somali halkını bugün yaşadığı açlığa, çaresizliğe sürükleyen yazgısının nedenlerini gerçek olaylara dayanarak anlatıyor. Roman bir senaryo akışı içinde gelişirken, yanı sıra, Arap Birliğine bağlanmış bu toplumda, okullardaki resim yasağını, dans etmenin suç sayılısını, genç kızların cinsel yaşamını köreltmeyi amaçlayan sünnet ilkelliğini, şaşkınlıkla öğreniyoruz. Bir barış ülkesinin, Batılı sömürgecilerce nasıl açlık ve ölüm ülkesine dönüştürüldüğüne tanık oluyoruz. Somalili yurtseverlerin kahramanca direnişlerini görüyoruz. Bütün bunlara bir yandan öfke duyarken, bu saf ve temiz, güzel insanları sevdiriyor bize yazar.