Nehir çektiği onca acıya rağmen, umudunu yitirmemeyi başarmıştı. Hayatının en güzel günlerini yaşadığını düşünmeye başlamışken, Kıvanç’ın çok sevdiği, vedasız bir gidenin ardından her şey bir anda değişiverdi. Umudunun, karıştığı acıya veda etmesini dileyen Nehir, hiç beklemediği bir anda bu kez çok daha önemli bir soruya cevap vermek zorunda kaldı: “Aşkın için ölür müsün?”