İnsan anılarıyla yaşar. Ömrü boyunca küçük küçük hikâyeler biriktirir. İyi, kötü, ders alınacak veya sakınılacak konular. Kimi zaman hatırlanır kimi zaman da hatırlanmaz. Ama hikâyeler anılarda silik, bölük pörçük de olsa hep yaşar. Önemli olan kalemin ucundan damlayan kelimeler. Öyle rastgele değil tabii, ustalıkla dökülen kelimeler. Kaleminin ucundan ustalıkla dökülen kelimeler, M. Necat Özgür’ün öykülerini büyük bir okuma zevkine dönüştürüyor. Her satırında insanın hayattan alabileceği derslere dair deneyimlerle sınanmış küçük küçük hikâyeler var. Anlatım dili ve konuları ele alış biçimi olağanüstü. Yanı sıra ilginç anekdotlar var öykülerde. Bilmediğimiz, gitmediğimiz ülkeler ve kültürler hakkında. Bürokraside, devlet yönetiminde dönen oyunlar, uluslararası ilişkiler, küçük hesaplar, küçük insanlar, bunlara karşı verilen etkili cevaplar… İş hayatında edinilen tecrübeler… Ve daha pek çok konu. Duru bir hafızası var yazarın. Okul hayatı, öğretmenler, ilk gençlik heyecanları, bunların doğurduğu sonuçlar… Elbette çoğumuzda bir iz bırakır. Az ya da çok. M. Necat Özgür’deki izlerin tazeliği ise, satırlarına tüm canlılığıyla yansımış. Ayrıca kişisel sayılabilecek pek çok öyküyü de, dile olan hâkimiyetiyle bir okuma zevkine dönüştürüyor. Soğukoluk Yolunda, konuyla ilgili olanlarla olmayanlara da eşit mesafede öyküler.