İdeallerini gerçekleştirmek için siyasete ümitlerle ve heyecanla giren Remzi Oğuz Arık, 14 Mayıs 1950’de Seyhan milletvekili seçilir, siyasetin karanlık yüzünü cerahat ve yalanla bezenmiş siyaset kurtlarını burada tanır. Açık sözlülüğü, samimiyeti, net tavırları ile siyasetin kaypak ve vefasız zemininde idealini gerçekleştirmek kolay değildi. İkbal yolunu değil fikirlerinin doğrultusunda tercih ederek DP’den istifa eder. Türkiye Köylü Partisi’ni 19 Mayıs 1952’de kurar. Kurduğu partiye “Türkiye Köylü Partisi” ismini vermesi tesadüf değil, önemli bir tercihtir. Ne yazık ki, bu konu üzerinde durulmamıştır. Birinci Büyük Kongresi’ni 26 Ekim 1952’de, ikincisini 30 Ekim 1953’te yapar ve 1954 seçimlerine hazırlanırken, ölümüne sebep olan uçak kazasından (3 Nisan 1954) önce hemşehrilerine şöyle seslenir: “Görüyorsunuz ya çocuklar, bizim iffetimizden, doğrularımızdan başka hiçbir şeyimiz yoktur. Hepimiz fakiriz, hayatımız şahsî mücadele ile geçiyor. Bizler kendi kendimizden kuvvet alıyoruz. Tek dayandığımız dürüstlüğümüz, çalışkanlığımız ve iffetimizdir.” Paris’te öğrenime gelen Anadolu çocuğuna sahip çıkarken ve idealini aşılarken de “Çocuklar, biz yatakta değil, darağacında ölmesini bileceğiz” diyordu. Kozan’ın bu idealist ve muzdarip evladı, çilesini ve derdini kendine dâva edindiği vatan toprağına, gökten düşerek kavuşur. “Kullanışlı adam” olmayan idealist R. Oğuz Arık; öncelikle “muallim” ve “eğitici”, “araştırmacı” ve “yazar”, mesuliyet sahibi, kıymet bilen “kalb adamı” ve “aile babası”dır. Hayatı ve mücadelesi bir bütün, hem mareşal hem nefer, kibirsiz ve mütevazı “idealist bir fikir adamı”dır. Bu kitapta; Remzi Oğuz Arık’ın siyasete atıldıktan sonraki siyasî yazı ve konuşmalarıyla kurduğu partinin vefatına kadarki çalışmaları yer almaktadır.