Disiplinler arası yaklaşım; bakış açılarının farklılığının yol açtığı eksikliklere ve yanlılıklara çözüm arayışının bir ürünüdür. Olgu ve olayları belirli bilim dallarının dar alanlarına tapulayıp diğerlerine kapatmak yerine açma gereğine inancın bir ifadesidir. Türkiye gibi, "işlerin rayında gitmediği", toplumsal sorunların insana kendini dayattığı, ilgilenmeye mecbur ettiği ve insanın kafasını sürekli meşgul ettiği bir ülkede, sadece kendi işine bakarak yaşamak neredeyse imkansız olmaktadır. Bu, sıradan insanlar kadar, bilim adamları için de geçerlidir. Sosyal bilimciler, zaten şu veya bu şekilde ilgili oldukları sosyal olalar karşısında duymama, görmeme ve söylememe lüksüne sahip değildirler. Bu düşünceler, bir sosyal psikolog olarak benim için de söz konusudur; Siyaset ve İnsan başlığı altında topladığım yazılar, bu duyarlılığın ürünüdür. Kitapta yer alan ve ilk bakışta bir bütünlük arz etmeyen yazılar, farklı zamanlarda yazılmış ve farklı sorulara odaklı olmakla birlikte, bir mozaik desen oluşturmaktadır; mozaiğin parçaları, sosyal psikoloji zemininde birleşmektedir.