Bu kitap John Rawls’un Bir Adalet Kuramı adlı eserinde sunduğu hakkaniyet olarak adalet fikrini gözden geçirip geliştirirken, bu fikrin felsefi yorumunu önemli ölçüde değiştiriyor. Bir Adalet Kuramı’nda Rawls, istikrarlı, temel ahlâki inançları açısından görece homojen, iyi yaşamın ne olduğu konusunda geniş tabanlı bir uzlaşmaya varmış “iyi düzenlenmiş bir toplumu” varsayıyor. Ancak, modern demokratik bir toplumda uyuşmaz ve uzlaşmaz çok sayıda dinsel, felsefi ve ahlaki doktrin, demokratik kurumlar çerçevesinde bir arada varlığını sürdürüyor. Rawls bu olgunun, demokrasinin kalıcı bir özelliği olduğunu kabul ederek, makûl fakat uyuşmaz doktrinlerle bölünmüş özgür ve eşit yurttaşların nasıl bir arada uyum içinde yaşayacağını soruyor. Kitabın sonunda Rawls’un Siyasal Liberalizm’i gözden geçirme planının bir taslağını sunan ve yazarın ölümüyle yarım kalan “Kamusal Aklın Yeniden Ele Alınması” adlı makale yer almaktadır. Rawls’un kendi çalışmalarına dair olağanüstü bir değerlendirmesi... Her şeyden önce bu kitap ahlâk felsefesinden siyaset felsefesine doğru keskin bir dönüşe işaret ediyor. Jeremy Waldron, The Times Literary Supplement Rawls’un toplumsal ve ekonomik adalete dair neredeyse evrensel bir ahlâk kuramından modern devletin siyaset kuramına yönelmesi, çarpıcı, etkileyici ve zorlayıcı bir dönüşüm.… Rawls’un ele aldığı sorunlarla o ya da bu şekilde mutlaka yüzleşeceğiz. Bernard Williams, London Review of Books Rawls’un bu kitabında, J. S. Mill’in eserlerinde karşılaştığımız açıklık, titizlik ve düşünsel tarafsızlık gibi tüm entelektüel erdemler bulunuyor. John Gray, The New York Times Book