Farklı olmak ve kendini ifade etmek. İnsanın en temel ihtiyaçlarından biridir. Bugün; kalabalığın içinde kaybolan, birbirine benzeyen, standart bir iş hayatı olan, dolayısıyla da ürettiğiyle var olamayan kent insanı, tükettğiyle farklılaşmaya ve kendini ifade etmeye çalışmaktadır. Tüketim yoluyla kazanılan bireysel farklılıkların bu kadar yüceltildiği bir çağda; şirketler açısından iretim maliyetlerini düşürmenin yolu, çeşitli tüketici gruplarının aynı dönem içinde aynı ürüne talep göstermesini sağlamaktan geçer. Popüler kültürün üretim ve tüketim süreçleriyle iç içe olması bu nedenledir. Yine de popüler kültürü yalnızca ‘güçlüler tarafından bilinçsiz kitlelere pompalanan eğlence araçları’, ‘tüketimi arttırmak için kurgulanmış bir oyun ‘ ya da ‘beğenisi az gelişmiş kitlelerin kalitesiz eğlence aracı’ olarak görmek, konuya dar bir açıdan bakmak olacaktır. Popüler kültür, yalnızca tepeden aşağıya dikte edilen bir şey olmadığı gibi, aynı zamanda bir toplumun gerçek tarihinin en somut verilerini içeren önemli bir kaynaktır. Dönemin gazeteleri, magazin dergileri, filmleri, reklamları, müzik grupları, şarkı sözleri, kıyafetleri ve tüm diğer popüler kültür unsurları size tahmin ettiğinizden çok daha kıymetli, kanlı canlı, içinde ‘insan’ın olduğu gerçek tarihi sunacaktır. Bu yalnızca siyasetin ve ekonominin değil, aynı zamanda sıradan insanların da tarihidir. Bu kitap; bir yandan popüler kültür, tüketim psikolojisi ve imaj yönetimi kavramlarını yöneticiler, pazarlamacılar, iletişimciler ve tüketicilerin bakış açılarıyla incelerken; diğer yandan da okuyucusuna yakın tarih Türkiyesi’ni popüler kültür penceresinden görme fırsatı sunmaktadır.