Estetik teorisine, spekülâtif felsefeye ve edebiyat eleştirisine önemli katkıları olmuş, yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşamış en önemli düşünürlerden biri olan İspanyol asıllı ABD’li filozof, şair ve yazar Santayana’nın Şiirin Öğeleri ve İşlevi başlıklı makalesi, şiirin, kadim tarihinden modern zamanlara kadar geçirdiği evreleri, toplumla ve insanla olan ilişkisini felsefi boyutuyla sorgulayarak inceliyor, metafordan metamorfoza kadar uzanan deneysel bir dünyada şiirin toplumdaki ve insan ruhundaki rolünü metanoia (ruhsal dönüşüm) kavramı üzerinden tartışıyor. Lautréamont yüzyıldan fazla bir zaman önce, şiirin klasik çağda önemli bir kırılma yaşadığından söz etmişti. Bu kırılma şiirin günümüze gelene kadar yanlış bir yol izlediğini gösteriyordu. Peki yüzyıllar önce terk edilmiş diğer yolda neler vardı? Edebiyat eleştirmeni Harold Bloom’un da üzerinde çok kafa yorduğu bir konudur bu. Bu soru gerçek şiire ulaşmak isteyen her şairi ister istemez arkeolojik bir çalışma yapmaya zorlayacaktır. Verili olanla yetinmeyen, dönemin genel geçer sığ estetik algılarını kabul etmeyen her hümanist böyle bir arayışa girmek durumundadır. Elbette ki böylesi bir araştırmanın ilk durağı da dünya şiirinin temel metinleri olacaktır. Bu makale bu türden bir eserdir. Kitle kültürü üzerinden topluma dayatılan sahte sanat anlayışını reddetmek için, bugünün poetik tahakkümünün önce farkına varmak ve sonra bu tahakkümü kırmak için geleceğin göğüne atılmış bir işaret fişeği…

Benzer Kitaplar