Bir zaman olur; dilin şiir içinde kazandığı deneyim doğaya meyleder. Şiir ile doğa görünümleri göz göze gelir. Orada aşk içinde sorular, sorular içinde mayalanan ses, fazlalıklarından kurtulup kendi anlamına tutunur. Ses ve anlam iç içe üryan durur. Sonra herkesi yürüten bir rüzgâr altında harfler sayfalara, sayfalar kitaba durur. Bu kitap; ‘gölün sakin yüzünde/ taşın sektiği anı koruyan’; dışarıda bıraktıklarıyla içeride tamamlanan ve zaman içinde yol almış insanın durup kendine bakmasının dalgın izlerini barındıran rafine şiirlerin yükünü taşıyor. Şeref Bilsel