Yeni dünya düzeni! Reklâm, moda, kredi kartları, facebook’lar, twitter’lar, cep telefonları, ipad’ler, sentetik toksik yiyecekler, ‘güzellik’ ürünleri ve hatta ‘naylon mürşitler’ ile esir alınan beden ve ruhlar ordusu... Toplumları bir arada tutacak dini, kültürel, geleneksel ve yerel ne varsa tahrif etmeyi ana ilke edinen bir düzen! Allah’ı dışlayıp insanı yapayalnız bırakan modernizm! Şeytanın kurumsallaşmış formu! Kâinat şeyleştirildiği için, insan da şeyleşti. Girift, kirlenmiş, buhranlı ve şizofrenik bir hayatın içine itildik. İdeoloji ve bilim temelli ‘kurumsallaşmış kötülük’ bir virüs gibi sarıyor her yanımızı. Acı duyabilen her varlığa kasıtla şiddet uyguluyor. Parçalamaya çalışıyor tevhidi! Bedenimizin zikrini… Mamafih kuşatıcı olan zulüm değil, haktır. Unutulmamalıdır ki, zalimin başarısı güçlülüğünden değil, bizim ona yüklediğimiz aşırı güç vehminden... Şeytan ve küresel mafya, insanları çocuklarıyla, rızklarıyla, gelecekleriyle, hatta iktidarlarıyla korkutur. Bize düşen, düşmana güç vehmetmek ve ona atfedilen sanal gücün büyüsüne kapılmak değil, kendi gücümüzün farkına varmaktır, Hz. Musa misali... Hz. Peygamber en zor anında yoldaşı Hz. Ebubekir’e ne diyordu: “Korkma! Allah bizimle beraberdir!” Kemal Özer, sanal âlemde binlerce kişi tarafından okunan yazılarını kâğıda geçirdi. Bize hakikatin nesli olduğumuzu hatırlatmak için. Hannas’ın dehlizlerini aydınlatmak, “Şeytan çıplak!” demek için!