“Bir gün altmışaltı oyununda yenilmişti. Çok öfkelendi. Yüzü kıpkırmızıydı ve avaz avaz bağırıyordu. Yenilgiyi kabullenemediğini söylediler sonradan köylüler. Kimse yanına sokulmuyordu. O sırada Lokal’e maliyeci Şerafettin girdi. On yıl önceki bir olayı bahane edip ona çattı ve bağırdı çağırdı. Yusuf Abi’nin öfkesi yatışınca ikisi altmışaltı oynamaya başladılar.”