Umutsuzluk dehlizlerinde kaybolmak üzere olan Ödemişli Fazıl’ın hikâyesi. Fazıl okuduğu lisenin gelecek vaat etmediğini düşünerek liseyi terk eder. Bir gün okul arkadaşı Çakı Ali kendisini okuldaki bir konferansa davet eder. Bu konferans Fazıl’ın hayatını değiştirir. O an, ne andı ama... Mutluluğumu, heyecanımı, sevincimi ve şaşkınlığımı anlatamam. Sanatçıların neden alkış delisi olduğunu o an anladım. Yerimden fırlayıp var gücümle haykırmak ve sevincimi zor kazanılmış bir zafer gibi ilan etmek geldi içimden. Yüreğimi ateşlemiştiniz. Surlara bayrağı ilk diken kahraman yeniçeri Ulubatlı Hasan sanki bendim. Hâlbuki birkaç saat öncesine kadar kendimi okulun serserisi olarak görüyordum. Nasıl da bu kadar yanılmışım! O alkıştan itibaren her şey değişti. Gözlüğü değiştirmiştim. Siyah camlı gözlüğü atmış, beyaz camlı ve yepyeni bir gözlük takmıştım. Fazıl’ın ümitsizlik girdabından kurtulup ümit denizine yelken açış serüvenini keyifle okuyacaksınız.