Osmanlı tarihinde bir seferde yaşanan en büyük toprak kaybı Haziran 1916’da Şerif Hüseyin’in liderliğini yaptığı Arap İsyanı ile gerçekleşmiştir. İsyan İngilizlerle iş birliği yapan Şerif Hüseyin, dört oğlu ve merkez karargâhları Şam’da bulunan Arap milliyetçileri tarafından örgütlenmiş ve Orta Arabistan’daki Suudlar dahil Yarımada’nın hemen her vahasında yakılan çoban ateşlerinin birleşiminden oluşmuştur. Nitekim isyanın önemli etkisiyle de Arap Yarımadası Osmanlı Devleti’nden kopmaya başlamıştır. Bu dramatik olay sadece Yarımada’yı Türk idaresinden ayırmamış, beraberinde bir dizi felaketi ve sonu belirsiz savrulmayı da getirmiştir. Ancak hem isyanın hem de Birinci Dünya Savaşı’nın üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen gerek asilerin elebaşı Şerif Hüseyin ile isyanının gelişimi ve gerçekleşme süreciyle ilgili, gerekse isyanın kapsamı hakkında tartışmalar halen devam etmektedir. Daha önce İngiliz Arşiv Belgelerinde Arap İsyanı adlı kitabıyla isyanı tüm boyutlarıyla ele alan İsmail Köse, bu kez merceğini Şerif Hüseyin’e çeviriyor. Daha önce benzeri görülmemiş bir titizliğe sahip olan Şerif Hüseyin adlı bu çalışma, önce İngiltere ve Arap Yarımadası üzerine eğiliyor. Şerif Hüseyin’in Hicaz emirliği ve emirlik görevindeyken icra ettiği faaliyetleriyle ilerliyor. Arap Yarımadası’ndaki güç mücadelesini tüm gerilimiyle hissettiren kitap, Şerif Hüseyin’in Hicaz Cep Krallığı ve bu krallığın Suud işgaliyle son bulmasını derinlemesine anlatıyor. Son bölümdeyse Şerif Hüseyin'in sürgün yılları ele alınıyor. Şerif Hüseyin’in kontrol edilemez hırslarla başlayan ancak ne kendisinin ne de destekçilerinin öngöremediği ölçüde büyük bir hüsranla biten yaşam öyküsü, bütün çıplaklığıyla bu çalışmada yer alıyor...