Devrin ileri gelen isimlerinden Sami Paşa’nın oğkudur. Özel öğrenim gördü. Yirmi yaşına kadar resmî bir görev almayıp, edebiyat konusundaki bilgilerini artırmayı tercih etti. 1880’de Evkaf Nezareti Mektubi kalemine memur oldu. Babasının ölümünden sonra da Londra elçiliği ikinci katipliğine atandı. Orada kaldığı dört yıl boyunca İngiliz ve Fransız edebiyatlarını yakından izledi. Elçilikteki görevinden istifa ederek İstanbul’a döndüğünde İstişare Odasına memur oldu. 1885 - 1901 arasında yedi yıl süren bu ikinci dönem memuriyetinde sanatını olgunlaştırdı. Sergüzeşt romanı yüzünden göz hapsine alındığını düşünerek bundan kurtulmak için Paris’ e gitti ve 1908’de Meşrutiyet’in ilanına kadar da orada kaldı. İstanbul’a döndüğünde Madrid elçisi olarak görevlendirildi. 1. dünya Savaşı sonuna kadar burada kaldı. Mütareke devrinde 19321 yılında emekli olarak İstanbul’a döndü. Son yıllarında kendisine , 1927’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararıyla Hidamat-ı vataniyye tertibinden maaş bağlandı. 26 Nisan 1936 tarihinde İstanbul’da öldü.

Benzer Kitaplar