Türkiye’de popüler kültürün erken çağına, kültür endüstrisinin palazlanmasından önceki zamanlarına eğiliyor bu kitapta Levent Cantek. Geleneksel mizah öğelerinin, köklü hiciv klişelerinin modernleşme sürecini yaşadığı bir dönem bu: Nasrettin Hoca’nın eşeğiyle beraber şehre göçtüğü bir dönem... Cantek, mizahın nasıl etkili bir ‘çaktırmadan direniş’ yolu olduğuna dikkat çekiyor, karanlıkta kahkaha ya kulak kabartıyor. Alt-kültürün gücüne dikkat çekiyor. 1940’lar-1970’ler aralığının popüler kültür olgularının bir potpurisini izliyoruz kitapta: Akbaba, Nuh’un Gemisi, Gırgır gibi efsanevî mizah dergileri... Kılıçbaz çizgi romanlar ve çizgi romanda kadın imgeleri... Siyasal kültürümüzde tahkir geleneği... Her hükümete dost Yusuf Ziya Ortaç, şeytanlaştırılan Sabahattin Ali, bir fenomen olarak Aziz Nesin... Halk terbiyesi ritüelleri... Köy/köylü imgelerinin inşası ve değişimi... Günümüze de bir bakış fırlatıyor Levent Cantek; televizyon dizilerinin manave ehemmiyetine dair bir çift söz ediyor. Kitabın sürpriz bir ilâvesi var. Hoş bir sürpriz: Mizah Mahallesinde Aylak Aylak... Türkiye’de mizahın üreticileri, mecraları, figürleri üzerine kısa değinmeler, vur-kaçlar, aforizmalar... On beş yıldır tutkuyla mizahın, çizgi romanların, argonun, avam kültürünün coğrafyasını arşınlayan bir popüler kültür ustasından, rengârenk bir yazı demeti.

Benzer Kitaplar