Kavramların yerli yerinde kullanılmaması kafa karışıklığına neden oluyor, dolayısıyla da realitenin anlaşılmasını zorlaştırıyor. Bu çoğu zaman bilinçli olarak, kimi zaman da bir alışkanlık kategorisi olarak tezahür ediyor. Her halde bu dünyada aydın kavramında olduğu kadar 'yanlış anlama' başka hiçbir kavram için söz konusu değildir. Bir şey daha var: Türkiye'nin bu tür olumsuzluğun en bariz yaşandığı ülke değilse de başta gelenlerden biri olduğunu söylemek de abartma olmaz. Örneğin Fransa'da herhangi biri üniversite eğitimi aldı diye kendini 'aydın' saymayı aklından geçirmez. Bizde bir ilkokul öğretmeniyse söze şahsen bir aydın olarak... diye başlar. Bu tavır o kadar aşırıya vardırılmıştır ki, bir zamanlar Latin alfabesini biliyor olmak aydın sayılmaya yetiyordu.