Kimsiniz? Neyi temsil ediyorsunuz? Nedir tarihsel olarak varlık nedeniniz? Bunlar yargıçların, savcıların ve sanıkların her davanın eşiğinde kendi kendilerine sormaları gereken sorular. Savunma politikasında her zaman iki yöntem olmuştur: Varolan adalet mekanizmasını kabul eden uyum savunmaları (Dreyfus, Challe) ve yeni bir gerçekliği gözler önüne sermeyi hedefleyen kopuş savunmaları (Sokrates, Dimitrov). Birinciler kafalarını kurtarırken, ikinciler davalarını kazanmışlardır. Davaların, mahkeme salonunun dört duvarı arasında kalmadığı, dünyanın gözleri ve kulakları önünde yer aldığı günümüzde, hem davasını kazanıp hem de kafasını kurtaranların sayısı artmaktadır. Uygarlık larının ve ellerinde tuttukları öldürme gücünün verdiği güvenle davranan tuzukurular, Adaletleri’nin geçerliği kalmadığını ve tek söz söyleme hakkının kendilerinde olmadığını anlamalıdırlar artık. İlk kez 1988 yılında yayımlamıştık Savunma Saldırıyor’u. Güncelliğinden ve öneminden hiçbir şey kaybetmeyen bu kitabı yeni okurlar için yeniden yayımlıyoruz.