“Bu köy Şato'nun mülkiyetindedir, kim burada yaşar ya da gecelerse, bir anlamda Şato'da yaşıyor ya da geceliyor demektir. Hiç kimse bunu Kontluk izni almadan yapamaz. Oysa sizin böyle bir izniniz yok ya da en azından göstermediniz.” Bu izni almak, dahası Şato’ya ulaşmak için yapılan bütün denemeler başarısızlıkla sonuçlanır. Şato hem yakın hem uzaktır. Güçlüdür. Emirlerine itaat edilmesini bekler, ama bunlar belirsiz ve anlaşılmazdır. Hiçbir şey kesin değildir. Yollar karmaşık ve sonsuzdur. Kafka’nın her cümlesi, her betimlemesi, her hikâyesi neredeyse sonsuzluğa doğru uzar gider. Hiçbir zaman hiçbir sona ulaşılmaz. Şato, bireyin anlam ve hakikat arayışlarını yönlendiren, onu sürgün eden, bastıran ve yok eden bir gücü temsil eder. Bu aslında modern insanın varoluş içindeki konumudur. Ancak Franz Kafka, tıpkı bütün diğer eserlerinde olduğu gibi burada da, neredeyse sonsuz yoruma açık bir yapıt ortaya koymuştur. Dolayısıyla da hakkında sayısız yorum yapılmıştır. Kafka’nın yakın arkadaşı ve eserlerinin kurtarıcısı kabul edilen Max Brod onda ilahi bir model görür. Adorno’ya göre ise Şato’da hiyerarşi, toplumsal güç yapıları ve gelecekteki totaliter sistemler anlatılmıştır. Bunun yanında Şato’yu devlet mekanizmasının ve kurumların gücü, keyfiyeti ve aşırı bürokrasisi üzerine yazılmış bir kara mizah olarak yorumlayanların sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur. Ancak her okur kendi özgün yorumunu yapacaktır ve muhtemeldir ki bunların hiçbiri diğerine benzemeyecektir. Modern edebiyatın bu son derece özgün ve ölümsüz eserini, yepyeni bir çeviriyle sunuyoruz…

Benzer Kitaplar